ORGAN BAĞIŞI
Organ Nakli, (Transplantasyon) günümüzde başka
hiçbir tıbbi çözüm olmadığı için, vücutta görevini yapamayacak derecede
hasar gören bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve
aynı görevi üstlenecek bir organın nakledilmesi işlemidir. Nakil ameliyatla ya da çeşitli tıbbi
yöntemlerle yapılır. Bu sayede ölümcül durumdaki ya da beden işlevlerinin bir
kısmını yerine getiremeyen hastanın sağlıklı bir yaşama kavuşması sağlanır.
“Türkiye’de, organ ve doku nakli bekleyen
hastaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Dünyada, organ nakli yapılmazsa yaşamı ölümcül bir tehlike altında olan
1 milyara yakın insan yaşamaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre,
bu sayının 30 binini ülkemiz yurttaşları oluşturmaktadır. Organ bağışında,
ülke çapında büyük bir yetersizlik vardır. Bu nedenle bekleme listeleri zaman
içersinde artan bir şekilde uzamaktadır.
“Organ ve
Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli” kanunu 3 Haziran 1979’da
yürürlüğe girmiştir. Bu kanuna göre. Organ nakli; “canlı” yada “kadavra”
vericiden olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Kadavradan nakil yapılabilmesi
için beyin ölümünün gerçekleşmesi gerekmektedir. Beyin ölümü geri dönülmez bir
durum olup; gerekli testlerin yapılmasını takiben iki kişilik bir uzman hekim
(nörolog veya beyin cerrahı, anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı yoğun
bakım uzmanı) tarafından kararlaştırılmaktadır kişinin sağlığında organlarını
bağışlamış olması, bağışladığına dair bir belge yoksa yakınlarının rızasının ve
aile izni alınması şarttır. Kadavradan organ naklinin yapılabilmesi için beyin
ölümü teşhisi olması gerekir. Canlıdan organ naklinde verici kişinin maddi bir
çıkarı olması ve/veya bunu bilen doktorun organ naklini yapması suçtur.
Organ bağışının
artmasını engelleyen en önemli unsur bilgi eksikliğidir. İnsanlar organ
bağışının ne olduğunu, nasıl yapıldığını bilmediklerinde konuya yaklaşımları da
olumsuz olmaktadır. Ölen bir yakınının organlarını bağışlamayı düşünen bir aile
kişinin bedensel bütünlüğünün tamamen bozulacağı endişesini taşımaktadır. Oysaki
organ nakli ameliyatının herhangi bir ameliyattan (örneğin mide ameliyatı)
hiçbir farkı yoktur. Kişinin vücut bütünlüğüne saygı gösterilmekte ve vücutta
sadece dikiş izi bulunmaktadır.
Vatandaşlarımızın en fazla tereddüt ettiği bir
başka konu da konunun dini boyutudur. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri
Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz
olduğunu bildirmiştir.
Konuyla ilgili
bilgi eksikliği giderildikçe vatandaşlarımızın konuya duyarlılığı artmaktadır.
Son üç yılda, ilimiz genelinde 1000
civarında organ bağışı yapılmıştır. Ancak ilimizin nüfusunu göz önünde bulundurduğumuzda
bu rakam oldukça azdır.
18 yaş üstü
olup akli dengesi yerinde olan herkes; Sağlık Müdürlüklerine, hastanelere ve
tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurarak doku ve organ nakli belgesi
alabilirler.
Bu konuda
halkımızı daha duyarlı olmaya çağırıyorum.
DETAY