Kist hidatik olarak da adlandırılan kistik ekinokkoz; köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanların bağırsaklarında yaşayan Echinococcus granulosusadı verilen parazitin yumurtalarının ağız ve solunum yoluyla alınmasından sonra insanların karaciğer, akciğer, dalak, beyin gibi iç organlarında kistler oluşturarak ölüme yol açabilen zoonotik karakterli bir hastalıktır.
Parazit Hangi Hayvanlarda Bulunur?
Parazitin gerçek ara konakları koyun, keçi, sığır, domuz ve develer, son konakları ise köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır.Ancak, esas kaynak sıklıkla köpeklerdir. Koyunların kistli iç organlarının köpeklere yedirilmesi ile kist içinde bulunan genç parazit köpeklerin bağırsağına yerleşerek olgunlaşır ve ergin parazit oluşur. Köpekteki ergin parazitler yumurtlamaya başlar ve bu yumurtalar köpeğin dışkısı ile dışarı atılır. Bu yumurtalar ile bulaşık otları yiyen koyunlarda parazitin genç formu oluşur. Parazitin yaşamını devam ettirmesi ve çoğalabilmesi için hem koyunlara hem de köpeklere ihtiyacı vardır.
Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmurla yayılırlar.
Kist Hidatik İnsanlara Nasıl Bulaşır?
Hastalık insanlara paraziti taşıyan köpek, kedi, çakal, tilki, kurt gibi hayvanların dışkısı ile etrafa yayılan parazitin yumurtaları ile kirlenmiş çiğ tüketilen meyve ve sebzelerin yenmesi, suların içilmesi, rüzgar ile uçuşan yumurtaların solunum yoluyla alınması ve paraziti taşıyan köpekler sevildikten sonra ellerin iyice yıkanmaması yoluyla bulaşır.
Hastalığın Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri insanların organ ve dokularında oluşan kistlerin büyüklüğüne ve yerine göre farklılık gösterir. Kistlerin büyüklüğü nohut büyüklüğünden çocuk başı büyüklüğüne kadar değişik boyutlarda olabilir.
Hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca hiçbir belirti vermeyebilir. Kist büyüdükçe; bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu baskıya göre belirtiler ortaya çıkar. Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülürler. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir. Diğer organ ve sistem tutulumlarında da bu bölgelere ait tablolar ortaya çıkar. Örneğin kafa içi tutulumlarda; baş ağrısı, kusma, şuur kayıpları görülebilir. Kalp tutulumunda kalp ritm bozuklukları, enfarktüs bulguları, hatta kalp duvarında yırtılma olabilir. Kemik tutulumlarında kırıklar olabilir. Kist patlarsa alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
Hastalığın Tanısı Nasıl Konulur?
Hastalığın tanısı, hastanın şikayetleri, muayene bulguları, röntgen bulguları ve kan tahlilleri ile konur. Kistik oluşumların ultrason ve tomografi ile ayrıntılı değerlendirilmesi yapılabilir.
Hastalık Nasıl Tedavi Edilir?
Kireçleşmiş kistler tedavi yapılmaksızın takip edilir. Bunlar dışındaki kistlere cerrahi müdahale yapılır. Ulaşılamayan bölgelerdeki kistlerde, çoklu organ tutulumlarında, çok küçük kistlerde veya cerrahiye ve iğne ile boşaltmaya genel durumu nedeniyle müsait olmayan hastalarda ilaç tedavisi kullanılabilir.
Hastalıktan Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?
- Köpek ve kedilere çiğ gıdalar ile kistli iç organlar kesinlikle yedirilmemelidir.
- Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
- Sahipli köpek ve kediler, muhakkak parazit yönünden tedavi ettirilmeli ve sahiplerince gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde mümkünse dışkı uygun bir şekilde toplanıp bertaraf edilmelidir. Köpekler, çocukların oyun oynadıkları oyun bahçesi, park, okul bahçesi gibi yerlerde dolaştırılmamalıdır.
- Sahipsiz köpeklerin müdahaleleri Belediyeler tarafından yapılmalıdır.
- Köpekler parazit yumurtaları burunlarına ve tüylerine bulaştırabilirler. Parazit mücadelesi yapılmadan serbest dolaşan köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ellere bulaşabilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağıza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların sokak köpekleri ile oynamalarına izin verilmemeli, temas halinde ellerin bol su ve sabunla yıkanması sağlanmalıdır.
- Sağlıksız koşullarda yapılan hayvan kesimi, hastalığın yayılmasında köpeklerden çok daha fazla etkilidir. Bu nedenle hayvan kesimleri, mezbahalarda ve veteriner hekim kontrolünde yapılmalıdır. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağışekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir. Kurban kesimi için belediyelerce tahsis edilen özel kesim yerleri kullanılmalı ve kesimler veteriner hekim gözetiminde yapılmalıdır. Kurban Bayramında kesilen koyunların kistli organları köpeklere yedirilmemeli, yakarak imha edilmeli ya da derin bir çukura gömülmelidir.
Kistik Ekinokokkoz (Kist Hidatik)
Kist hidatik, olarak da adlandırılan kistik ekinokkoz; erişkin formunun köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanların ince bağırsaklarında yaşadığı Echinococcus granulosus adı verilen parazitin larvalarının sebep olduğu zoonotik bir hastalıktır.
Parazit yumurtalarının ağız ve solunum yoluyla alınmasından sonra insanların karaciğer, akciğer, dalak, beyin gibi iç organlarında kistler oluşturarak ölüme yol açabilen kist hidatik ülkemizde hayvanlarda çok yaygındır ve ciddi ekonomik kayıplara yol açmaktadır.
Parazitin gerçek ara konakları koyun, keçi, sığır, domuz ve develer, son konakları ise köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır. Ancak, esas kaynak sıklıkla köpeklerdir. Koyunların kistli iç organlarının köpeklere yedirilmesi ile kist içinde bulunan genç parazit köpeklerin bağırsağına yerleşerek olgunlaşır ve ergin parazit oluşur. Köpekteki ergin parazitler yumurtlamaya başlar ve bu yumurtalar köpeğin dışkısı ile dışarı atılır. Bu yumurtalar ile bulaşık otları yiyen koyunlarda parazitin genç formu oluşur. Parazitin yaşamını devam ettirmesi ve çoğalabilmesi için hem koyunlara hem de köpeklere ihtiyacı vardır.
Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmurla yayılırlar.
Hastalık insanlara paraziti taşıyan köpek, kedi, çakal, tilki, kurt gibi hayvanların dışkısı ile etrafa yayılan parazitin yumurtaları ile kirlenmiş çiğ tüketilen meyve ve sebzelerin yenmesi, suların içilmesi, rüzgar ile uçuşan yumurtaların solunum yoluyla alınması ve paraziti taşıyan köpekler sevildikten sonra ellerin iyice yıkanmaması yoluyla bulaşır.
Hastalığın belirtileri insanların organ ve dokularında oluşan kistlerin büyüklüğüne ve yerine göre farklılık gösterir. Kistlerin büyüklüğü nohut büyüklüğünden çocuk başı büyüklüğüne kadar değişik boyutlarda olabilir. Hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca hiçbir belirti vermeyebilir. Kist büyüdükçe; bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu baskıya göre belirtiler ortaya çıkar. Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülürler. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir. Diğer organ ve sistem tutulumlarında da bu bölgelere ait tablolar ortaya çıkar.
Kist hidatik hastalığından korunmak için;
- Köpek ve kedilere çiğ gıdalar ile kistli iç organlar kesinlikle yedirilmemelidir.
- Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
- Sahipli köpek ve kediler, muhakkak parazit yönünden tedavi ettirilmeli ve sahiplerince gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde mümkünse dışkı uygun bir şekilde toplanıp bertaraf edilmelidir. Köpekler, çocukların oyun oynadıkları oyun bahçesi, park, okul bahçesi gibi yerlerde dolaştırılmamalıdır.
- Belediyeler tarafından sahipsiz köpeklerin müdahaleleri yapılmalıdır.
- Köpekler parazit yumurtaları burunlarına ve tüylerine bulaştırabilirler. Parazit mücadelesi yapılmadan serbest dolaşan köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ellere bulaşabilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağıza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların sokak köpekleri ile oynamalarına izin verilmemeli, temas halinde ellerin bol su ve sabunla yıkanması sağlanmalıdır.
- Sağlıksız koşullarda yapılan hayvan kesimi, hastalığın yayılmasında köpeklerden çok daha fazla etkilidir. Bu nedenle hayvan kesimleri, mezbahalarda ve veteriner hekim kontrolünde yapılmalıdır. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir. Kurban kesimi için belediyelerce tahsis edilen özel kesim yerleri kullanılmalı ve kesimler veteriner hekim gözetiminde yapılmalıdır. Kurban Bayramında kesilen koyunların kistli organları köpeklere yedirilmemeli, yakarak imha edilmeli ya da derin bir çukura gömülmelidir.
1_Ekinokokkoz Mikrobiyolojik Tanı.pdf
Afiş-Kurban Bayramında KİSTLİ SAKADATLARI Hayvanlara Yedirmeyin.pdf
Kist_Hidatik_Branda_convert.pdf
Kist_hidatik_Kistik_ekinokokkoz.pdf
0_Kistik Ekinokokkoz Saha Rehberi.pdf
Kist Hidatik Hastalı_Ek_a1a2c426-326f-43d9-b0eb-e5ede26d2c98.pdf
Kist Hidatik Hastalı_Ustyazi_4efc533f-9645-4498-b60b-f50d70c5473d.pdf